Bu konumda sizlere uzaylı ırklarını, türlerini anlatacağım. Göstereceğim fotoğraflar internet üzerinden bulduğum, bazıları temsili bazıları gerçeğe çok benzer fotoğraflardır.
İnsanlarla ilk iletişime geçen ırktır. 3 boyut ortamında bizimle iletişime geçen ilk uygarlık olarak kabul edilir. Yahyel ırkı evrende bulunan tüm ırklar içerisinde insana en çok benzeyen ırktır. Hatta bazı kesimlerce uzak akraba olduğumuz bile söylenir. İnsanlarla Yahyel ırkı arasındaki en göze batan fark ise gözlerimizdir. Yahyel ırkının gözleri daha büyük ve farklı renktedir. Ortalama boyları 1.68cm olan Yahyellilerin kısa olmayan saçları vardır. Ellerinde 5 ayaklarında 4 parmak bulunur, saçları sadece sarı ve beyazdır. İnsanlara göre kulakları daha küçük ve dudakları büyüktür. Hatta Yahyel ırkı kendilerini dünya insanlarının melez çocukları olarak görürler. Yahyellilerin çok saf ve temiz bir ışık yaydığı fark edilir. Üremeleri aynı dünya insanları gibidir, hamilelik yaklaşık 8 ay sürer. Dünyaya çok benzer bir gezegende bulunurlar ancak gezegenlerinin adını ve nerede olduklarını paylaşmazlar. Bu konuda sahip olunan tek bilgi dünyadan yaklaşık 4.73 ışık yılı uzaklıkta olduklarıdır. Ruhsal olarak son derece ileri olan bu varlıklar, aynı zamanda telepatik varlıklardır.
Uzun kafa tasları, kocaman renkli gözleri, dört parmak el ve ayakları, hafif kambur iskelet sistemleri ve kalın tırtıklı ve sürüngenimsi bir deri. Vücutlarını istedikleri şekle ve görüntüye dönüştürebildikleri söylenir. İnsanlarla iletişimlerinde ve ikna kabiliyetlerinde oldukça başarılı oldukları; huzursuzluk ve mutsuzluk yaratmakta, ayrıştırıp bölmekte, kin ve öfkeyi kitleler haline dönüştürmekte, medyayı ele geçirmekte başarılı roller üstlenirler. Oldukça bencil ve ben merkezli oldukları yazıyor. Tüketim toplumu yaratmak, üretimden uzaklaştırmak, insanlığı değer yargılarından koparmak; duygusuz, sevgisiz ve tabii ki 'Dünyayı istila etme arzusu' vardır. Pek çok kaynakta da yazdığı gibi kötü enerjiyle, kan ve savaşla besleniyorlar. Bir kaç tane farklı çeşidi vardır.
Pleiadesliler, Dünyamızdan 400 ışık yılı uzaklıkta bulunan ve Yedi Kardeşler olarak da anılan Pleiades takımyıldızındaki Erra gezegeninden gelmektedirler. Bu varlıklar, fiziksel görünüş itibariyle insan ırkına benzemektedirler. Tam bir insan görünümünde olan Pleiadesliler genelde sarışın olmakla beraber, bazıları koyu renk saçlıdır. Gözleri genelde açık mavi ya da açık kahverengidir. Pleiadesliler arasında yaklaşık 1.50 cm. boylarında çok narin yapılı varlıklar olduğu gibi, 2 m. boyunda olanlar da bulunmaktadır. Bazıları kızıl saçlı ve açık tenlidir. Pleiadesliler insanlarla en çok ve sık temas kuran varlık tipidir. Pleiadesliler pozitif odaklı; teknolojik ve zihinsel açıdan ileri varlıklardır.
Dünyamızdan 8 ışık yılı uzaklıkta bulunan ve köpek yıldızı olarak da bilinen Sirius, ileri bilince açılan boyutlar arası bir kapı niteliğindedir. Siriuslular teknolojik ve spiritüel açıdan bizden oldukça ileridir. Siriuslular Pleiadesliler’e göre daha koyu renkte bir tene sahiptirler; ten renkleri açık kahverengiden çok koyu kahverengiye varan bir çeşitlilik göstermektedir. Çarpıcı bir göz yapısına sahiptirler; gözleri büyüktür ve hafifçe kesişmektedir. Siriusluların atalarından bazıları uzak geçmişte gezegenimizle etkileşime geçmişler ve genetik projenin bir parçası olmuşlardır. Hatta bazıları kendi içlerinde genetik değişimlere uğramışlardır. Bu değişimler sonucu bazıları daha açık bir tene sahip olurlarken, bazıları ise genetik açıdan diğerlerinden çok daha farklı hale gelmişlerdir.
Bu insan benzeri varlıklar, Reticulum adını verdiğimiz güney takım yıldızındaki Zeta 1 ve Zeta II ikiz yıldızlarından gelmektedirler. Zeta Retucililer 1 m.- 1,5 m. boyundadırlar; genelde zayıf görünümlü, vücutlarına oranla büyük kafalı ve saçsızdırlar. Gözleri büyük ve kapaksızdır. Ağız, burun ve kulakları çok küçüktür. Zetalar, türlerini değiştirmek ve bugünkü hallerine gelebilmek için genetik mühendislik ve klonlamadan yararlanmışlardır. Zetalar dünyamızı sıkça ziyaret etmekte ve insanlar tarafından genellikle “gri varlıklar” olarak adlandırılmaktadırlar. Zeta Reticulilerin türlerinde değişime gitmeden önceki temel genetik özellikleri insan ırkına benzemektedir. Zetalar, dönüşümleri sırasında beden yapılarını da değiştirmişlerdir. Bu, onların neden dünyayı ziyaret ettiklerini ve genlerimizle ilgilendiklerini de açıklamaktadır. Dönüşümleri sırasında kendilerini duygulardan arındırmakla hata yaptıklarını düşünen Zetalar, yeni bir değişim için orijinal genlerini aramaktadırlar.
Spiritüel varlıklar olan Andromedalılar, Andromeda galaksisinden gelen çok eski, meleğimsi bir ırktır. Bu varlıklar, Pleiadeslilerin ve tüm insan evriminin liderleridir. Aynı zamanda tamamen farklı bir evrim kolu olan ve hem suda hem de karada yaşayabilen Cygnusian ırklarını da yönetmektedirler.
Nordikler, geldikleri yıldız sistemini hiçbir zaman açıklamamışlardır. Oldukça güzel görünümlü varlıklardır; sarı saçlıdırlar, bu yüzden çoğu kez “sarışınlar” olarak adlandırılırlar. Gözleri koyu mavi renktedir. Boyları 1.50- 1.80 cm arasında değişmektedir. Nordikler, Dünyadaki sorunları çözmek için uğraşmaktadırlar. Kendilerine değil de başkalarına odaklanan varlıklarla çalışmayı tercih ederler.
Maviler de Nordikler gibi hangi yıldızdan geldiklerini açıklamamaktadırlar. Kısa boylu varlıklardır ve yarısaydam, mavimsi bir tenleri vardır. Gözleri büyüktür ve badem biçimindedir. Oldukça spiritüel varlıklardır ve her insanın kendi yolunu takip etmesi gerektiğine inanırlar.
Kayıtlarda çok daha fazla dünya dışı ırklar vardır, ben bugün sizlere 8 tanesini tanıttım.
Kaynak;
http://siriusufo.org/
Uzaylı ırklarını anlatan Rus gizli kitap;
https://www.docdroid.net/9wcc/alien-race-book-arb.pdf#page=52
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder